Beyincik kanaması, ani ve şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, baş dönmesi gibi belirtilerle ortaya çıkan ve hastaneye geç gidildiğinde ölümle veya tedavisi mümkün olmayan hasarlara yol açabilen ciddi bir sağlık problemidir. Beyincik kanaması şüphesi olan kişilerin bu durumu ciddiye alması ve derhal tıbbi yardım alması gerekmektedir.

Günümüzde her yıl milyonlarca kişi beyincik kanaması nedeniyle yaşamını yitirmekte veya ağır sakatlıklarla karşı karşıya kalmaktadır. Beyincik kanaması geçiren kişilerin hızlı bir şekilde hastaneye götürülmesi hayati öneme sahiptir. İlk 2 saat içinde tedaviye başlanması durumunda, hastaların önemli bir kısmı tamamen iyileşebilmektedir.

Anevrizma, beyincikte bulunan atardamar duvarının zayıflaması sonucu meydana gelen bir balonlaşmadır ve genellikle damarların çatallanma noktalarında oluşur. Bu balonlaşmış yapı, normal damara göre daha dayanıksız olup bazı koşullar altında yırtılarak beyincik içine kanama yapabilir ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Anevrizmalar doğuştan gelen damar gelişim bozukluklarına bağlı olabileceği gibi, yüksek tansiyon, damar sertliği, enfeksiyonlar veya kafa travması sonucu da oluşabilir. Anevrizmalar genellikle beynin tabanında yer alır ve beyin-omurilik sıvısı içinde kanamaya sebep olurlar. Anevrizmaların yıllık kanama olasılığı yaklaşık %1'dir.

Anevrizmanın oluşum sebebi tam olarak bilinmese de birçok faktör rol oynar. Bu faktörler şunlardır:

Anevrizma kanaması bulunan hastalarda bazı uyarıcı işaretler görülebilir. Bu işaretler şunlardır:

Kanamamış anevrizması bulunan birçok kişide belirti görülmeyebilir. Ancak, göz sinirlerinde felçler, tek taraflı genişlemiş göz bebeği, çift görme, gözün arka veya üst kısmında ağrı, ısrarla devam eden baş ağrısı, ilerleyen halsizlik ve uyuşukluk gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Anevrizmalar yırtıldığında genellikle subaraknoid kanama meydana gelir. Damardan subaraknoid mesafeye yüksek basınçla geçen kan bu kısımda birikerek beyinciğe baskı yapabilir. Kanama beyinciğin içinde de meydana gelebilir. Kan elemanları, daha düşük basınca sahip olan omurilik kısmına da ulaşabilir. Anevrizmadan kaynaklanan kanama bazen sızma şeklinde olabilir. Bu durumlarda sızma noktasında küçük bir pıhtı oluşarak kanamayı durdurabilir ve hasta yaşamını sürdürebilir. Ancak pıhtının sebep olduğu bu zaman zarfında yeniden kanama olasılığı yüksektir. Her ek kanamada yaşam tehlikeye girer ve hayatta kalma olasılığı düşer. Kendiliğinden gelişen subaraknoid kanamaların çoğunun sebebi anevrizmalardır.

Anevrizmanın yerinin, büyüklüğünün ve konfigürasyonunun tam olarak belirlenmesi tedavi açısından kritik öneme sahiptir. Bir kanama sonrası tekrar kanama olasılığı ilk 14 gün içinde %20'dir. Anevrizma kanaması, %50'lere varan oranlarda ölümcül olabilir. Ayrıca, hayatta kalan hastaların %25'inde kalıcı nörolojik bozukluklara yol açar. Akli fonksiyonlar ve tüm vücut fonksiyonlarında bozulma meydana gelebilir. Daha ciddi durumlarda ise kanama beyincikte ağır hasarlara sebep olabilir ve komaya yol açabilir.